Son yıllarda “Duygusal zeka” daha çok önem verilen ve ele alınan bir kavram haline gelmiştir. Bunun nedeni hayatta başarı ve mutluluğun yakalanabilmesinde belirli bir IQ düzeyinin yanı sıra, EQ’ya da sahip olmanın gerekliliğinin artık tartışmasız olarak kabul edilmesidir. Araştırmalara göre duygusal zekası yüksek olan bireyler, aile ve sosyal çevrelerinde iyi ilişkiler kurabilen, başarıyı daha kolay yakalayabilen, daha fazla üretebilen ve kariyerinde daha hızlı yükselebilen kişilerdir.
Duygusal zeka, bireylerin öncelikle kendi duygularını anlayabilme, empati kurabilme, motivasyon artırma ve öz güven duygusunu geliştirme olanağı tanıyan bir kavramdır. Bundan dolayı da günümüzde duygusal zekanın geliştirilmesi konusuna verilen önem giderek artmaktadır.
Duygusal zeka; kişinin kendi duygularını anlaması, başkalarının duygularına empati beslemesi ve duygularını yaşamını zenginleştirecek biçimde düzenleyebilme yetisidir. Buna göre, bireyin hayattaki başarısı kendi duygularını dengeleyebilme ve yönetebilme başarısına bağlı olmaktadır.
- Kendini Tanıma (Öz-bilinç): Öz-bilinç kısaca bireyin ruh halinin ve o ruh hali hakkındaki düşüncelerinin farkında olabilmesidir. Öz-bilinçli birey, duygusal hayatı hakkında belli bir anlayışa sahiptir. Özerk, kendi sınırından emin, hayata olumlu bir gözle bakabilen, kötü bir ruh haline girdiğinde bile bunu dert edinip kafasına takmayan ve kısa bir süre içinde kendini bu durumdan kurtarabilen bir yapıya sahiptir. Kişisel bütünlük kavramı öz-bilincin kalesi olarak adlandırılmaktadır.
- Duyguları Yönetebilme (Öz denetim): Bunun anlamı bireylerin ne tutkularının kölesi olmaları ne de duygularını bastırmalarıdır. Yani duyguları dengeli ve uyumlu biçimde ortaya koyabilmektir. Özdenetim, duyguları yapılan işi engellemek yerine kolaylaştıracak şekilde idare etmek, vicdanlı olmak ve hedeflere ulaşmak için bir zevkin tatminini erteleyebilmektir.
- Motivasyon: Bireyin kendini motive edebilmesi dışarıdan yapılan bir etkinin ürünü değil, yapabileceğine inanç ve başarma isteği ile kendi içinde yarattığı doğal bir güdüdür. Birey içindeki başarı güdüsünü ortaya çıkarabilir, olumlu düşünebilir, inisiyatif kullanabilir ve sorumluluk alabilirse yani olumlu duygularını harekete geçirebilirse içsel motivasyonunu sağlayabilecektir.
- Başkalarının Duygularını Anlayabilme: Kişinin karşısındaki bireylerin duygu ve düşüncelerini sözlü veya sözsüz iletişimle anlayabilme, ihtiyacı olan kişilere duygusal anlamda destek olabilme ve başkalarının duyguları/davranışları arasındaki bağlantıyı kurabilme becerisidir. Empati becerisine sahip bireyler, başkalarının bakış açılarını kavrayabilen iyi bir dinleyici olmanın yanı sıra, dile getirilemeyen duyguları da sezebilen, ne zaman, nerede ve ne kadar konuşmaları gerektiğini bilen ve kendilerini başkalarının yerine koyarak onları anlayabilen bireylerdir.
- Sosyal Beceriler: Sosyal beceriler, bireylerin karşılıklı ilişkilerini etkili bir şekilde yönetebilme becerisi olarak tanımlanabilmektedir. Bu bir anlamda diğer duygusal zeka yeteneklerinin bir sonucudur. Zira kendi duygu ve düşüncelerini bilen ve aynı zamanda başkalarının duygularını da anlayabilen bireyler, insan ilişkilerinde de başarılı ve etkili olacaklardır. Sosyal becerileri yüksek olan bireyler, çevrelerindeki kişilerle rahat bağlantı kurabilmekte, onların tepkilerini ve hislerini akıllıca okuyabilmekte, onları yönlendirebilmekte ve ortaya çıkan tartışmaların üstesinden gelebilmektedirler.